-
1 kedi ile köpek gibi
как ко́шка с соба́кой -
2 kedi
kedi Katze f;erkek kedi Kater m;kara kedi fig schwarze Katze;kedi gibi anschmiegsam, zutraulich;kedi ile köpek gibi wie Hund und Katze; -
3 kedi
-
4 kedi
ко́шка (ж)* * *ко́шкаAnkara kedisi — анго́рская ко́шка
••kedi bulunmayan yerde fare baş kaldırır — посл. без кота́ мыша́м раздо́лье
kedi yetişemediği ciğere pis demiş — посл. оха́ивать то, что [тебе́] недосту́пно
- kedi gibi dört ayak üstüne düşmekkedi yavrusunu yerken sıçana benzetir — посл. приду́мывать оправда́ние неблагови́дному посту́пку
- kedi ile harara girmek
- kedi ile köpek gibi
- kedi ne?
- budu ne?
- kedi olalı bir fare tuttu -
5 kedi
cat. - ciğere bakar gibi bakmak /a/ to gaze at covetously. - gibi dört ayak üstüne düşmek (always) to land on one´s feet, come out on top. - ile harara girmek to work with an irascible person. - ile köpek gibi like cat and dog. - ne, budu ne? colloq. What else can you expect from the likes of such a miserable creature? - olalı bir fare tuttu. colloq. In all this time he´s only done one noteworthy thing. -ye peynir/ciğer ısmarlamak to entrust something to an untrustworthy person. - uzanamadığı/yetişemediği ciğere pis/murdar der/dermiş. proverb He criticizes it only because it´s something he knows he can´t get himself.
См. также в других словарях:
kedi ile köpek gibi — birbirleriyle geçinemeyen, anlaşamayan kimseler için söylenen bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kedi — is., hay. b. Kedigillerden, köpek dişleri iyi gelişmiş, kasları çevik ve kuvvetli evcil veya yabani, küçük memeli hayvan, pisik (Felis domesticus) Evcil kedi. Ankara kedisi. Van kedisi. Birleşik Sözler kediayağı kedi balı kedi balığı kedibastı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuduz — is., tıp 1) Köpek, kedi, tilki vb. memeli hayvanlardan ısırma, tırmalama veya salya yolu ile insana geçen, genellikle çırpınma, sudan korkma şeklinde beliren, zamanında aşı yapılmazsa ölümle sonuçlanan hastalık 2) sf. Bu hastalığa yakalanmış Ama… … Çağatay Osmanlı Sözlük